MAHŞERİN ÜÇ ATLISI

Deneme, Öykü by Bekir Konyalı 3 yorum »

MAHŞERİN ÜÇ ATLISI

Övmeyi seçti. Kısa sürede sevdi. Zamanla bildi.

Sabah erkendi. Yoldan geldi. Odasına geçti. Sözcükleri çoktu, cümlesi yoktu. Yüreği bulaşık, aklı karışıktı. Kalın dudakları, büyük bir ağzı, uzun dili vardı. Yüzü yoktu. Pazarlamacıydı. Uyudu, uyanmadı, öyküsü bulunmadı. İnsanlar tuhaftı, şaşkın şaşkın bakınıyorlardı. Eksikliği hissediyor, adını koyamıyorlardı. Bu yüzden şaşkınlardı, bu yüzden tuhaflardı. Evden çıkarken bir şeyleri unuttuğunuzu hissettiğiniz halde unutulanı hatırlayamamak gibi bir duyguydu yüze vuran. Gergindiler biraz da somurtkan. Önce “Allah Allah!” dediler kafalarını eğerken, parmakları saç diplerini ellerken. Sonra “ Hayırdır inşallah!” dediler yaşamaya devam ettiler.

Bir seni vardı. Yüzlerde güller açtırırdı. Kendine dikeni kaldı. Devamını oku »

ÇÜNKÜ SUSMAKTIR AŞK,

Kategorilenmemiş by Fatma Çolak yorum yok »

Kar topluyor kırdığımız aynalarda halâ saklı sûreti aşkın. Aşkın çocukları, atalarının kovulduğu diyarlara peşlerine taktıkları bulut uğultusu ve peşlerine takılan karanlık yüzlü hafiyelerle dönüyorlar bir gece vakti;
ahali şaşırıyor.
Birazdan kar yağacak çünkü, bunu biliyor rüyâlarını unutmayan çocuklar. Unutmuyor ve soruyorlar çarşılarda, banka kuyruklarında, kampüslerde biriken kalabalığa: “Siz de masmavi ağladınız mı hiç rüyânızda? ” Soruyor ve sonra ağlıyor aşkın çocukları; zira maviyi hatırlayan çıkmıyor aralarından, ağlamanın ne demek olduğunu da. Aynalara bakmayı ne çok ertelediniz, diyor çocuklar ve aynaların ardında boy veren şiir ağaçlarıyla dilsiz dudaksız konuşmayı. Oysa aynalar bu şehirde hepten kırık.
-Kırmadık mı aynaları?-
Siz hâyâl görüyorsunuz, diyor ahali, biz ayna bilmeyiz ve sevmeyiz soru soranları. Gelenler yürüyor şehrin dışına, bu gün, diyorlar, bu gün  Aşk’ın sene-i devriyesi olmalı.
Birazdan kar yağacak, kar topluyor kelimeler. Yollar çaprazlandığında patikalara çıkan, sular kabardığında kıyıya inen aşkın görkemli terekesine göz dikenler, yağmalayacak ne bir altın para ne de bir atlas göynek bulabiliyorlar. O ki, yalnız kızıl bir küheylanın terli soluyuşunu miras bırakıyor çocuklarına. Çünkü, koşmaktır aşk, her yılgı sabahında yeniden ve yeniden doğrulup. Terlemektir taş atarken denizlere, solumaktır gül kesimi bir ‘ân’ı. Gökyüzünü  kızıl bestelerin öpüşleriyle onarmaktır.
Aşk, öldüğünde geriye ‘ölüm’ kadar diri lisân bırakmaktır.
Aşkın çocukları bunu da biliyor ve garbın tâ ucundan görülebilen bir ateş yakıyorlar, ölümcül bir merhametle diriltmek için bütün lügâtları. Tek bir kelime sağ kurtuluyor yalazlardan: isyan! Bu gün, diyorlar sonra, bu gün Aşk’ın nevruzu olmalı.

Ve mutsuzduk biz

Şiir by Ömer İdris Akdin yorum yok »

“Ve mutsuzduk biz
Ah ne güzeldi o günler…”*

Yüzündeki  serinlik kimin gözlerine dokunsa mahcup bir bakışa dönüşürdü. Uykusuna gömülmüş meyyit olurdu kim varsa.
Önce ben düştüm. Sonra şehir, insanlar…
Bakışların kanıma karıştı ve zehirlendim.
İstasyon istasyon arandım durdum. İçim ezildi. Bir sabahı daha geçtim- buhurumeryem- düşlerimde gezdirdiğim ivedi tutku ve son tren.
Ağır teamüllerin nişanı üstümde gezdirildi; sana mühürlendim. Oysa sen, ne kadar kahramansan, ben o kadar olağan şüpheliydim.
Rutubetli yüzler, çarmıha çekilmiş birkaç resim ve fırtınadan arta kalan son martı çığlığı.
Efkar tutarsa beni bu şehirde, tutarsa yılgın bir titreme; - Anla o zaman ne kadar hatıra varsa karantina.
-Zabit kayıtlarında eşkâlimize şerhler düşüyor sinsi bir kalem.  Gözlerini lavaboda unutmuş metalik bir gülümseme beni sana ihbar ediyor. Ve yarım kalmış bir öfke sahibini arıyor.  Farkında mısın? -

* Victor Hugo

SEFERLERDEN VAZGEÇİŞ VE TAHAMMÜLE GİRİŞ

Şiir by Dinçer Ateş yorum yok »

adım tonguç olsa
suyun başında imtiyazlı
arkamda zinde güçlerin ferahlığı
cumhuriyet baloları benim beyaz ellerimden sorulsa

adım muhlis olsa
bir dergaha dadansam versem neyim var neyim yoksa
tutmasam bayanların çiçek parmaklarını
bir pir-i faninin gölgesinde yaslansam huzura

adım haydar olsa
devrimci bir heyecanla şehrin dehlizlerinde yasak planlar yapıp
masum insancıkların yaralanan yanlarıyla beslenerek
yürüsem beyaz ellere ve coplara inat
eşitlik adalet hak emek
ölüme hapse veya holdinge dek Devamını oku »

GİTMEK…

Şiir by Dinçer Ateş yorum yok »

pencereden baktığım
şu sokaktan
-yani ki şu bizim sokaktan-
şimdi kendimin geçtiğini düşünüyorum

geride bırakıp her şeyi
kendimi bile götürmeden
öylece çıkıverdiğimi hayatımdan

ah ne uzak bir hayale öykünüyor ürkek içim
-acı bir gülümseme dudağımdaki-
şimdi (um)arsızca şu sokaktan
kendimi
geçtiğimi
düşü/nü/yorum