Tem 01
Şiir by A. Vahap Dağkılıç
Aşkınızın,
Gül
Bahçelerindeki
Buğulu
Şafaklara
Taşınmasını
İstiyorsanız,
Nehirlerin
Mavileri
Kıskansa da,
Sevgilinizi
Güneş
Yüzünüzle
Ve
Solmayan
Çiçeklerle
Bekleyiniz.
Oradaydın.
Şakaklarında savaş onuru taşıyan, bir yangının ardında.
İki kulaç ötede özsuları çekilen kızlar vardı.
Ve türkülerinde bir olta bekleme sabrı. Devamını oku »
Tem 01
Şiir by A. Vahap Dağkılıç
Şiirsiz
Bir
Gönül,
Mavisi
Olmayan
Deniz
Gibidir.
Kıyılarında
Yaşayacağınız
Aşklar
Donuk
Kalır.
Karanlığa bırakılan bir intihar bohçası yüzünle.., sen, yürek vuran avcılığa soyunduğundan bu yana,
adını şiir koydum sevgilim.
Artık kendimi savunacak kadar takatim yok.
Her vefasız kurşunun,
göbeği kesilmiş,
mağlup bir gül düşürüyor, benden yana toprağa.
Güneşten kaçan bir demet kardelen kalıyor ellerimde.
Yarınlarım yaralı.
Artık ne söylesem boş.
Tabut giymiş cümlelerine karşılık,
düşük kemerli bir şaşkınlık kalıyor,
sadece bende. Devamını oku »
Tem 01
Şiir by A. Vahap Dağkılıç
Mola
Verdiğim
Gölgelerin
Soluğunda
Şunu
Anladım ki,
Aşka
Çıkan
Bir
Tek
Yolun
Dışında,
Tüm
Yollar
Sütunları
Yıkılmış
Bir
Saraymış. Devamını oku »
Nis 16
I
serin külleri savur gayesi güzdür aşkın
ince parmaklı ölüm kalem tutamaz yazık
şiir zaten oyuncak şair büyük çocuktu
düşünde savaş görmüş zaten savaşıyormuş
gözleri afgan kadar kalbi desen buruktu
geçen geçti kervanla düş taşırdı ipekten
eski bir ıslık gibi unutulmuştu hayat
mızrak aşka boyandı can çekişir güneş de
kekeme evet çocuk yüreği peltek gibi
sonsuzluğu kavurur kalbi yanan ateşte
II
yangın ve sessiz acı kalem zor diyor şair
kalbinse, yorgunsa ve ellerin de hüzünse
ateş büyür ve gider aşka ve o’na dair
bir katre gözyaşıdır kim ağlarsa o yalnız!
kim yalnızsa çocuktur ki ağlamakta mahir
Nis 16
Gerçekten de entelektüeller ne işe yarar?
Öncelikle bu adamlar ileri derecede rahatsızlık kaynağıdırlar. İnsanların rahatını ve huzurunuzu bozmak için ellinden gelen her şeyi yaparlar. Oysa ne kadar da güzel ‘birlik ve beraberlik içinde yaşıyoruz’dur.
Bu hastalıklı kimseler toplumları ve çevreleri için olduğu kadar kendileri için de rahatsızlık kaynağıdırlar. Huzur ve kararları yoktur. Hiçbir ‘kilise’ nin adamı değillerdir. Sakin ve rahat da duramazlar. Zihinlerindeki, yüreklerindeki ve vicdanlarındaki telaş, kaygı ve coşku kendilerine ve çevresindekilere bir an olsun huzur vermez.
Belirsizlik kaynağıdırlar. Hiç kimse bir yere koyamaz onları.( Onlar da zaten kendilerini bir yere koyamamışlardır. Ve sırf bu yüzden ömürleri boyunca acı çekeceklerdir). Gerçekten solcu iseler piyasa solu ondan nefret eder. (Bakınız: Kemal Tahir, Murat Belge)
Gerçek bir yazar veya sanatçı iseler piyasa yazını ve sanatı onlardan nefret eder. (Bak: Oğuz Atay, Orhan Pamuk, A. H. Tanpınar) Devamını oku »
Son Yorumlar