KARA YAZILAR 3

2

KALAN DEVRİMCİ BİR SİLÜETTİ!

Demli bir çayı karıştırdım ve pembe dünyalar allak bullak oldu. Konuktur ciğerime hem nergiz kokusu hem nikotin buğusu. Azad ettim mahallemin köpeklerini, özlediğimde tv seyrediyorum, haberler, şovlar, sulu sepken durumlar.
Parmaklar beni gösterir, avuçlarından alın teri damlayan ojeli tırnaklar; tebbet yeda ebi leheb! Karanlığın rahminde rakseden çılgın bir kelebeğim ben, kanatların rengarenk. Yoluma dikilen cüsseli cesetler, ciğeri beş para etmez, sokağımın kedilerine emanet.
Öcüler menüsünde birinci sıradaki korkuyum ben. Bozguna sürgün edildim, sakalım kirli, katran karası.
Buradayım hem orada. Tatlı rüyaların tam ortasına saplanan öfkeden mızrak! Zulmün yakasına yapışmış mağrur bir gülüm ben. Bol ışıklı beş yıldızlı salonların parlak büyüsüne sokaklarımın iflah olmaz çamurunu sıvayacağım mahir bir usta gibi. Dinleyin ve korkun bu çamurun büyüttüğü acıyı ve çığlığı. Gözbebeklerimdir fünyesi çekilmiş bomba; bakışlarım çıplak ve soğuk, her an tetikte.
Üzerime salınan mavi kanlı hukukun panzehiri dolaşıyor damarlarımda; Annemin göğsünden emdiğim kutsal adalet! Ve merhamet, sağır vicdanların kalın duvarlarını parçalayıp karşınıza dikilecek. Gözetleyin beni, takılın peşime.
Ayaklarım nasırlı; Kızıldeniz’in kumsalını adımlıyor gibi sıcak ve devingen. Bilir beni iyi bilir şeytan uygarlığı ve sentetik müminleri ve kibrin batağında yine de tedirgindir sürüngenler.
Zamanın kalbi benim, ruhum özgürlüğün ve ezilmişliğin yol arkadaşı. Medya plazaların, köhne ekranların ve soysuz buyurganlığın çok iyi bildiği şeydir bu, Elimin tersi kaşınıyor! Yumruklansın kız kardeşim mektep kapılarında, maaş kuyruğunda can versin ihtiyar, umut işkenceden geçsin, bilinç tutuklansın. Öfkemin mayası tutsun ve kabarsın.
Gündüzün aydınlıktır ceketimin astarında. Delikanlı, el- etek öpmez hırçın bir devrimciyimdir gece. Kelimelerin ve cümlelerin derin nutuklar tanrısına kurban edildiği bir ülkede itirazın diliyle konuşmayı öğrendim. Suretim kayıtlarda şüpheli, iflah olmam.
Yüreğimin sesine koşuyorum. Yazıklanma kahır gömleğimin yakasındaki kirdir yıkasan da çıkmaz. Ne kaldı ki düşler bahçesinden devşireceğim yepyeni bir gün doğumuna.

Önceki İçerikKARA YAZILAR 2
Sonraki İçerikKARA YAZILAR 4