KARA YAZILAR 14

9

BİR SAVŞÇIDIR KALBİM!

Savaşçı şah kalkan ve kişneyen kısrağının sırtında ufku görünmez denize baktı. Afrika’yı doğudan batıya geçmişti. Deniz ki okyanus, kudurgan dalgaları atının toynaklarını okşuyordu. Döndü, süvarilerine haykırdı; “ Varlığımın Sahibine yemin ederim ki, şu koca derya kesmeseydi önümü, O’nun adını dünyanın sonuna kadar ulaştırırdım!” Adı Ukbe B. Nafi idi.

Bir başka zaman bir başka savaşçı, yoldaşlarıyla akıntısı güçlü boğazı küçük gemileriyle geçerken, karşı taraftaki münbit toprağın kokusu ciğerlerine kadar işliyordu. Öyle bir toprak ki, kalbinde dünyanın en güzel medeniyeti fışkıracaktı. Gemilerden inmeye başladılar fevc fevc ve emir verdi savaşçı; “Yakın bütün gemileri; İnkılabımız Allah’adır!” Adı, Tarık B. Ziyad idi.

Haçlı sürülerinin kuşattığı Antakya şehri. Yüzbinlerce aç köpek saldırıyor avuç içi kadar bir kente. Direniş kırılamayınca uzayıp giden zaman tüketiyor Haçlıların yiyeceklerini. Önlerine gelen her şeyi yemeye başlıyorlar. Batılı vakanüvistler akla gelebilecek her şeyin yenildiğini yazıyorlar. Bu da yetmiyor. Bugünki çağdaş batılının ataları civar köylerdeki Müslüman çocuklarını toplayarak kazıklara geçirip ateşte pişirerek yiyorlar. Sonunda emelleri gerçekleşiyor. Antakya gibi ele geçirdikleri her bölgeye kan kusturuyorlar. Ve kutsal Kudüs! Ahalisi paramparça ediliyor.

Yine bir savaşçı, kalbinin içine işleyen ağıtlarla büyüyor; gökyüzüne bakarak, gözyaşlarını içine akıtarak.. Dağlar ve çöller aşıp tepelerden en yükseğine konuyor. Batmakta olan güneşin acı kızıllığı Kudüs’ü karanlıklar içinde karanlığa gömüyor. Bir tek savaşçı fark ediyor bunu o an ve yanındakilere haykırıyor;     “ Vallahi bu can bu tende yalnızca bu kutlu şehrin aydınlığa kavuşması için duruyor!” Adı Selehaddin Eyyubi idi!

Peki ya sen kimsin?

Önceki İçerikKARA YAZILAR 13
Sonraki İçerikEdebiyat Karın Doyurmaz Çay İçirir – 1