Turuncu bir yaşamaktı onlarınki
bir ateş kırmızısı
bir güz sarısı
turuncu
trajik bir yaşam yazgısı
Doğdu
ateş ve su
yer ve gök
tutku ve hüzün
Doğdular dünyaya
yaşama meyilli yürekleriyle
biraz yorgun dinç
biraz kirli temiz
bir hevesli
bir hevessiz
kalktılar baktılar dünyaya
dağ ve deniz oldular sonra
güneşle toprak
havayla su
aynı kucakta hayat buldu
büyüdüler saptılar rüyaya
aşk kaçtı gözlerine
girdi çıkmaz
iflah olmaz
bünye tutmaz
derman bulun!-
maz’larla yaşadı
Biri bulut beyazı
Biri gök mavisi
(u)mutlu düşlerle çevrili
iki çocuk bahçesi
ebelendiler koştular hayata
debelendiler battılar toprağa
kulaklarında ney sesi
ellerinde gitar
gözlerinde samsun
avuçlarından sızan bahar
güneş altında
yağmurlu kahkahalar
beyaz üzerine kara yazılarda
kaldı yadigar:
önleri mavi
artları insan seli
insanla yo(ğ)rulup
maviyle soluklandı
samsun’un bu iki genci
tekrar tekrar okudum şiiri ya da en güzeli bu eseri demeli.. son okuduğumda - tam da şu satırları yazmadan evvel- ben de orada, sahildeydim, bu iki gencin yanında… yüreğinize sağlık …