YEDİ KÖTÜ ADAM

5

YADYGÂR EJDER
Ye?ilçam… 68 adymlyk bir sokak… ‘Beyazperdenin ba?ynda, ortasynda, kyyysynda yer alanlar bu sokaklaryn üç kahvesinde ya?ar. Ye?enler Kyraathanesi’nde figüranlar, Azmi’nin Kahvesi’nde yapymcylar, yönetmenler, oyuncular, Re?it’in Kahvesi’nde y?ykçylar, setçiler toplanyr.1 Beyo?lu’nun bütün sokaklary Ye?ilçam’a açylyr. Alyon, Anadolu, Ahududu, Hava, Hasnun Galip, Ba?a?a sokaklary Ye?ilçam denizine akan yrmaklar gibidir. Alyon Sokak’tan her gün bir adam, Ye?ilçam’a açylyr. Figürandyr, ancak Ye?enler Kyraathanesi’ne de?il, Re?it’in Kahvesi’ne yönelir.
Asyl ady Adnan Enbiyao?lu’dur.
Sivaslydyr.
‘Üçüncü synyf lokantalarda doyurur karnyny- uyur üçüncü synyf otellerde
üçüncü synyf rollerde oynar- birinci synyf yürekle
Ku? cyvyltylary siner ceplerine-bir denize açylyr gibi açylyr soka?a-kyrsoylu bir yürek takylyr arkasyna2
Her filmde dostluklara, sevdalara ysyrgan olan, kendisine ait olmayan bir hayaty ya?ayyp hep ‘kötü adamy’y oynayan, ancak tepeden tyrna?a yürek, acymak, dostluk kokan Yadigâr Ejder, sessizli?in gürültüsünde bo?ulan bir Ye?ilçam yolcusudur.
Taner Ay, Ye?ilçam Soka?y Foto?raflary’nda ?öyle bir Yadigâr Ejder portresi çizer: Hep Yadigâr Ejder’i görürdüm Re?it’in evsizlere ev masalarynda, tek ba?yna. Mübala?asyz dev gibiydi, franken?tayn ka?larynyn altyndaki kara mor halklara gömülü kan çana?y gözlerinden kaçak bakardy herkese. Yri, kalyn parmakly büyük elleri vardy. Nedendir bilmem, o günlerde Yadigâr Ejder bende hiç sevmedi?im bedavacy imajyny uyandyrmy?ty. Cüssesinin yaratty?y terörden faydalanyp, bedava ya?ayan birinin gereksizli?ini dü?ünürdüm.
Yyllar sonra, Yadigâr Ejder’i tanyyanlardan Yadigâr Ejder’i dinledi?imde, eski dü?üncelerimden çok utandym, damarlarymda kan yerine kahyr akrepleri dola?ty günlerce. Aslynda varlykly bir ailenin çocu?uymu?. Ama, son günlerinde bir bardak çay içecek parasy bile yokmu?.
Her filminde silahsyz devrilmez cüssesi, bir deri bir kemik jönlerimizin sinek öldürmez yumruklaryyla devrildi, rol icaby. Onu en fazla Cüneyt Arkyn dövmü?tü. Hayatyn dövdü?ü adamlaryn a?zyny burnunu kyrmak, zaten Cüneyt Arkyn’yn sinema felsefesiydi. Yadigâr Ejder gibi emekçilerin ise kaderiydi Cüneyt Arkyn gibi jönlerden dayak yemek.
Beyo?lu’nun kuytu sokaklarynda cep delik mide bo? dola?yrken dolaryn dalgalanmasynda ya?ayanlardan birinin ‘önce dayak ye sonra parany al’ teklifine damarlaryny yyrtan sevinç çy?lyklary atmak ister. Ancak, sesi buz tutmu? bir ?ehrin kur?unî semasyndan kimsesizli?ine susulmu? çy?lyklarynda toplanyr.3 Komedi filmlerinin hiç de komik olamayan rollerini üstlenir.
Taksim Parky’nda ya?muru yorgan yapar. Uçlaryna ölüm ya?an bir yorgan… Uykularyna amonyak kokusu kary?yr. Hava so?uktur ve yoksulluk gizli bir kefendir Ystanbul’da. Beyaz a?açlaryn arasyndan her sabah bir adam uyanyr. Aç, yalnyz ve ayaklaryndan rahatsyz bir adam… Ye?ilçam’yn duyamady?y bir türkü myryldanyr: ‘Seher vakti bu yerlerde kimler a?lamy?-Çimenler üstünde gözya?lary var’ Oysa, bilir Taksim Parky’nda hüzünlenmek yasaktyr! Kalkar, ilkin Re?it’in kahvesine, ardyndan Parmakkapy’ya, kebapçy Mehmet’in yerine u?ramak için yola koyulur. Ömür, artyk adymlaryny iyice kysa atmaktadyr. Artist görmü? ta?ralylaryn merakly ve ?a?kyn baky?lary arasynda ilerler.
Ye?ilçam’dan kader arkada?y Cem Erman, onu ?öyle anlatyr: “Yadigâr’la bir gün parasyzlyktan Taksim Parky’nda oturuyoruz. Karnymyz aç. Bir ekmek ve biraz ka?ar peyniri alacak para çykty ikimizden, ucundan ucundan yedik. Hiç unutmam. Çok sykyntydaydyk. Yadigâr çok sevdi?im bir arkada?ty. Fakat çok garip öldü. Kebapçy Mehmet vardyr Parmakkapy’da. Yadigâr tuvalete giriyor. Çykmayynca merak edip kapyyy kyryyorlar. Tansiyon yükselmesiyle tuvalette dü?mü?. Yüksek tansiyondan beyin kanamasy, zaten ayaklaryndan da hastaydy. ?akacy, ho?, çocuk ruhlu bir arkada?ty. Öyle bir adam Türk sinemasyna kolay kolay gelmez. Çok efendiydi. Çok utangaçty. Herkesin yardymyna ko?an altyn kalpli bir zavallyydy. Nasyl bir Yylmaz Güney, bir Ayhan I?yk gelmeyecekse, bir Yadigâr Ejder de gelmez.”4
Artyk kimsenin dövemeyece?i bir Yadigâr Ejder’den geriye ‘Bana Mazlum’u getirin’ repli?i kalyr.
Hüseyin Alemdar, devasa dü?çocuk için ?u dizeleri yazar: Kabuk tutmayan bir yaraydy sende sinema- sende yarym ekmek arasy hüzündü Beyo?lu-sende tek ki?ilik intihardy otel odalary-sende birer iç kanamaydy Ye?ilçam sokaklary-5
DANYAL TOPATAN
Senaristlik dü?lerimin gizli jönüydün. Senin için tek ki?ilik, sessiz bir öykü yazacaktym. Ece Ayhan dizelerinden alt yazylar ekleyecektim ‘kara’ bir film için. ?ahin Kaygun ya da Nuri Bilge Ceylan çeksin isteyecektim, berdu?, yersiz yurtsuz, esrarke? hayatyny. ‘Hatalarymyzy çykarsak geri ne kalyr hayatymyzdan6 der gibi duru?unu anlatacaktym. ‘Son’ yazysynyn yerine ‘ büyük yyldyzlar yoklu?uyla (da) parlar7 diyecektim.
Orta ikiden terk ‘kara’ çocuklaryn kaderlerinde yazylydyr: ‘öteki’ olmak! Ya?asaydyn, ‘sana çocuk bayramlarynda zarfsyz ku?lar gönderecek’tim.8
Asyl adyn Ahmet Danyal Bayri’ydi. Yoktan varolan bir isimdin. Sinema serüvenin set i?çili?i ile ba?lamy?ty. Ylk rolün Çete filmindeydi. Suat Yalaz’yn Camoka’nyn Yntikamy filminde ba?rol oynadyn. Hatta, bir filmde sana yönetmenlik ?ansy bile tanydylar. Ancak, ünlü yyldyzlaryn gölgesinde ya?ayan bir karakter oyuncusu olarak kaldyn. Senin zengin fizi?inden korkan ba?rol oyunculary öne çykmany istemediler.9
Senin hiç unutmady?ym rolün Yylmaz Güney’in yönetti?i Seyit Han’daki türbe bekçisi Hidayet Emmi’ydi.
“Kalaycy çingenelerden kaçyrylmy? çocuklu?una üzülen yüz çizgilerinle, Ye?ilçam Masaly’na dy?arydan bakan acemi bir barbardyn.
Oyunculuktaki dehan, ölümü bekleyen bir ruh gibi titrerdi y?yksyz gecelerinde
Gülümserken çenene do?ru inen acy derin çizgilerin sa? tarafyndan ise engin bir korku çizilirdi ta?ra yssyzly?yndaki perdelere.
Sinema fenerlerinde solan gelincik zamanyydyn, güllerin sava?yna çizik atan.
‘Sizi ardynyza takylan çocuklaryn saçlaryndan sevdik’ ey büyük usta!
En çok hangi çiçe?i sevdi?inizi bilmeden.
Esmerli?inizdeki hayâllerden hangi kaçamak hüzünlere uyudu?unuzu bilmeden.
Haritalardan aforoz sokaklarda ü?ürken ezilmi? bir kedi gibi, hangi ölü nehirlerde yykandy?ynyzy bilmeden.
E?er Hollywood’da do?mu? olsaydyn Charles Bronson’dan da büyük bir Charles Bronson olurdun. Afrika’daki bir sazlyk evde Charles Bronson’un de?il senin foto?rafy asylabilirdi. Ne yazyk ki, sen, Ye?ilçam Soka?y’na do?mu?tun. Eninde sonunda bütün yyldyzlaryny yutan “bataklyk” bir kara deli?e. Ölüm, kaderinde zaten vardy; ama, ölüm yata?yndaki sefalet, asla kaderin olmamalyydy.
Dünyanyn en güzel kadyny Türkân ?oray, Danyal Topatan isimli dünyanyn en güzel sinema emekçisini kendi imkânlaryyla tedavi ettirmek istedi?inde, seni bir dilim ekme?e muhtaç byrakanlar, ‘Danyal Topatan’y tedavi ettirmek hakky bizdedir” diye, ba?ka dünyalaryn yaratty?y Türkân ?oray’a saldyracaklardy. Aslynda, birazcyk da “haklyydylar”; çünkü, Türkân ?oray, dünyanyn en güze kadynyydy, Danyal Topatan’y “çirkin adamda” efsanele?tirenler ise, dünyanyn en çirkin insanlaryydylar. Danyal Topatan’dan “çirkin adam” efsanesini mademki çirkinler yaratmy?ty, Ye?ilçam Soka?y’nyn en “çirkin” adamyny, Camoka’yy, tedavi ettirmek hakky da elbette onlardaydy.” 10
‘Dü?’erken byrakty?yn 61 yyllyk karakutuyu, Ye?ilçam enkazynda bulmak ne mümkün! ‘Oysa neye yarar-bütün inceliklerin fi?lendi?i bir ?ehirde-mübadele de?eri olmayan bu haykyry?lar11

SÜHEYL E?RYBOZ
Hafif, sivri çeneli bir suraty vardy. Belli belirsiz birer gölge ka? niyetine yapy?tyrylmy?ty sanki. Ama, gölgelerin altyndaki samani gözleri camdan boncuk taneleri gibi canly parlyyordu. Elmacyk kemikleri çekiçle kyrylmy?çasyna çökük, burnu ise sa?a do?ru birazcyk e?ikti. Sary, kyllary tek tek sayylabilir sarkyk byyy?y solda yukaryya çekildi?inden, a?zy da ayny tarafta çarpylyp kalmy? görünüyordu, ipince dudaklarynyn sa? kyvrymlarynda ya?ayan ebedî kötülü?e ra?men. Byyy?yndan az koyu ince telli saçyna gelince, duda?ynyn üstündeki cakaya paralel, bir torbacy çingeneninki gibi hep yslak yapy?kan taranmy? olurdu nedense.
Ysmini bilmedi?imiz bu adam, “en sevmedi?imiz” kötü adamyydy avantür filmlerin. Bu adamyn pislikleri perdeye boydan boya yayylmady?ynda, seyretti?imizi asla film saymyyorduk. O, avantürlerde yoksa, filmin jönünü arkadan “estetize” vuracak, güzel ve namuslu karysyna yahut sevgilisine “estetize” tecavüz edecek adam yok demekti. Gerçi, Erol Ta?, Kenan Pars, Kudret Karada?, Yhsan Gedik, Turgut Özatay, Hakky Kyvanç, Hüseyin Baradan da ayny pusulara yatan kötülerdi ama, hiçbiri onun gibi esas kyzy makyajyny dahi bozmadan kirletemiyordu yssyzlarda.
Yyllar sonra, çok garip bir tesadüfle “en sevmedi?imiz” kötü adamyn adynyn Süheyl E?riboz oldu?unu ö?renebildik. Beyo?lu’nun en izbe sinemalaryndan birinde, filmin ba?rollerinde nihayet adyyla tany?abildi?imiz Süheyl E?riboz vardy. Aslynda hepimiz Sütçünün Rüyasy’ny bir avantür filmi sanarak bilet kestirtmi?tik. Ama, bizi asyl yanyltan da Süheyl E?riboz’un afi?lerdeki varly?yydy. Sütçünün Rüyasy ta?ra i?i bir komedi filmi çykynca, büyük bir hayal kyrykly?y ya?adyk. Sütçünün Rüyasy’nyn bir avantür filmi olmamasyndan de?il, en kötü adamymyzyn bir komedi filminde en iyi adamy oynamasyndan dolayy…
Çeyrek asyrdyr hep kötü adamy oynamy? Süheyl E?riboz’un “Sütçü” serisiyle isimli bir ?öhreti yakalamasynda, ku?kusuz, kendisinden hep kötülük beklenen birinin iyi adamy oynayarak sinema koltuklaryna ?a?kynlyklary oturtmasynyn payy çok büyüktür.”12
Her filmde kyytyryk bir jönden dayak yemenin nasyl bir duygu oldu?unu ?öyle anlatyyor: “Mecbur muyum ben hayat boyu kötü adamy oynamaya? Cüneyt Arkyn ne yapar? Sadece, yumruk atmak için kolunu suratymyza do?ru uzatyr. Pencereden dy?aryya uçan biziz, attan dü?en biziz. Kendisi acaba bir kere olsun pencereden uçmu? mu? Ondan sonra helal olsun diyorlar. Bir yumruk vurdu, adam pencereden çykartty dy?aryya. Gel bir de sen pencereden çykana sor bakalym!” diye öfkesini dile getirir.13

KUDRET KARADA?
Kötü adam nitelemesinin üzerine tam anlamyyla oturdu?u bir oyuncudur. Avantür Amerikan filmlerindeki figüranlaryn Türkiye temsilcisidir. Türkiye’de film çeken yabancylaryn en çok dikkatini çeken oyunculardan biridir. Do?ulanmy? Hollywood sary?ynly?yndan yansyyan tekinsizlikte, ‘uykunun bir kusur gibi durdu?u kirpiklerinde14 ve gülümsemenin bile küfre dönü?tü?ü baky?larynda her zaman, az konu?an bir ‘kötü adam’ görüntüsü vardyr.
“Ahmet Taryk Tekçe’nin “miras byrakty?y kötü adam portresi” hisselere bölünerek çok ki?inin nefeslerinden açly?yn o pis kokusunu silmi?ti. Kötü adam Erol Ta? bile bo?una “yetene?indeki benzersizlikle” böbürlenmesin, onun kötü adamly?ynda Ahmet Taryk Tekçe’den miras çok çizgi vardyr.
Erol Ta? ile Süheyl E?riboz, Ahmet Taryk Tekçe’nin mirasyny en iyi de?erlendiren kötü adam aktörleri.. Bir de, Kudret Karada? gibi Ahmet Taryk Tekçe’nin mirasyny har vurup harman savuranlar var. Oysa, fizyonomide Ahmet Taryk Tekçe’nin bir sokak ressamy tarafyndan çizilmi? yegane benzeridir.
Kadyköylü Kudret Karada?, Çiçek Pasajy’ndan sarho? çykty?y bir gece, filmlerine ‘kötü adam’ arayan bir yönetmenin dikkatini çeker ve evinin yolunu ?a?yryp 68 adymlyk Ye?ilçam Soka?y’na giren ?anssyzlardan biri olur. ?anssyzly?y, gelecek va’deden genç bir kötü adamken, setten sete ko?u?turan hasta ve kilolu Ahmet Taryk Tekçe’nin avantür sahneleri için Ahmet Taryk Tekçe dublörü olarak ayrylmasyyla daha da perçinle?ir.
Ahmet Taryk Tekçe’nin zamansyz ölümünden sonra ise, Yylmaz Güney için dü?ünülmü? “Ali Duran” filmleri ona “önce ekmekler bozuldu” ?anssyzly?yny kyrmasynda büyük imkanlar sa?lamasyna ra?men, asla bir Hayati Hamzao?lu yahut Kâzym Kartal tyrmany?yny yapamaz.
Cüneyt Arkyn’yn dövmek için istedi?i adam, kaldyrymlarynda aç yatylan bir sokakta yetene?ini bir ekmek parasyna kendi elleriyle bo?an adam de?il midir zaten?15 Karada?yn kudreti, 40 yylda en az 3000 kez yapymcynyn insafyna terk edilen bir kader gibi titremi?tir.

HÜSEYYN BARADAN
Cahit Zarifo?lu, bir öyküsünde ‘Klasik müzik ba?lar ba?lamaz kapatylan radyolaryn yanynda büyüdüm.16 der. Biz de, çocuklu?umuzu ‘Türk Filmi’ yoksa televizyonlaryn açylmady?y evlerde geçirdik. Türk filmlerine dü?künlü?ümüzün sebebi biraz da budur. Her filmden, her oyuncudan sayysyz görüntü yazyldy belle?imize.
Hüseyin Baradan’y; Yalnyzlar Yçin filminde Ali, Adanaly Tayfur Karde?ler filminde abi de?il ?ef repli?ini syk syk kullanan kötü adam, ?afak Bekçileri filminde Kudret A?a’nyn kahyasy Hamdi, Gurbet Ku?lary filminde hamallyktan müteahhitli?e yükselen haybeci, Hyrsyz Kyz filminde Raziye’nin kocasy Yamaly Mahmut, Ystanbul Tatili filminde kuaför, Cilveli Kyz filminde Palabyyyk Ömer, Yasemin’in Tatly A?ky filminde Hüsamettin’in altynlaryny çalan ?akir, Söz Müdafaanyn filminde Haydar, Sarma?yk Gülleri filminde Ümran’yn kocasyny aldatty?y Osman, Pamuk Prenses ve 7 Cüceler filminde iyi kalpli cellat, Yumurcak filminde Manav Hüseyin, A?layan Melek filminde Sabahat’e kötü gözle bakan Hasan, Bizim Kyz filminde Manav Haydar, Ta?y Topra?y Altyn ?ehir filminde Ökke?’in patronu Kabzymal Ydris rolleri ile hatyrladyk hep.
Türk sinemasy’nyn siyah-beyaz döneminin ”renkli hayatyna” adymyny tesadüfen atar.
Bu Gözler Neler Gördü17 kitabynda sinemaya giri? öyküsünü ?öyle anlatyr:
”1950 yylynda Kemeralty’ndaki ünlü ?ükran Lokantasy’nda yemek yerken yanyma Yzmir Film’in sahibi Necdet Bükey gelmi?ti. Bana ‘Çevirece?im bir film için sizin tipinizdeki birine ihtiyacymyz var, acaba kabul eder misiniz?’ dedi. Ben de kendisine ‘hiç filmde oynamadym, beni affedin.’ cevabyny verdim. Israrcy olan Bükey, ardyndan bana fele?in Sillesi yazyly bir senaryo uzatty. Senaryoyu çok be?endim ve Kemal Kan’yn yönetti?i bu film ile sinemaya adym attym. Bu filmden iki takym elbiselik Yngiliz kuma?y kar?yly?y bir para almy?tym. Ylk ba?rol oynady?ym filmim 10 bin lira kar?yly?ynda oynady?ym Hüseyin Baradan-Çekilin Aradan isimli filmdi. Bu filmde Gönül Yazar ve Suphi Tekniker ile oynamy?tym.”
Foto?rafçylykla ba?layan u?ra?yny ünlü bir foto muhabirli?ine ula?tyryr.
Demokrat Yzmir, Hürriyet, Ege Ekspres gazetelerinde çaly?yr. Yzmir Film’in sahibi Necdet Bükey’in önerisiyle ba?lady?y sinemada ilk olarak “Fele?in Sillesi” adly filmde rol alyr.
Karakter oyunculu?undaki yetene?iyle Hüseyin Baradan tarzy bir kompozisyon yaratyr. Dönemin kötü adam stary Ahmet Taryk Tekçe’yi bile geride byrakan bir üne ve ba?aryly bir oyunculuk kariyerine ula?yr. Ropörtaj için gitti?i Üç Çapkyn Gelin filminde, o zamanyn stary Ahmet Taryk Tekçe’nin filme gelmemesi ve çok acil kötü adama ihtiyaç olmasy nedeniyle filminde oynady?y söylenir.
38’i Yzmir’de olmak üzere 467 filmde oynar. Bu süre içerisinde foto muhabirli?ine de hiç ara vermez. Bir yandan filmler bir yandan gazetecilik…
Ye?ilçam’da, asyl mesle?i olan “foto muhabiri rolü”nü bir türlü oynayamaz. Mesle?i foto muhabirli?i olan ba?ka bir oyuncu yoktur Ye?ilçam’da. Gazeteci-aktör olarak bir Altan Erbulak vardyr.
1970’lerde seks-arabesk gibi filmlerle de?i?en Türk sinemasy çizgisine ayak uydurmayy reddeder ve tekrar eski mesle?i foto muhabirli?ine döner. Ardyndan halkla ili?kiler alanynda çaly?maya ba?lar. Ulusal Radyo Televizyon’un Yzmir temsilcili?ini yapar. Ege-Koop Basyn ve Halkla Yli?kiler Dany?manly?y görevini sürdürür.
Yakla?yk 20 yyl kaldy?y Ystanbul’dan az ve öz dost olarak Necdet Tosun ve Hulusi Kentmen kalyr.
Anylarynda, Lütfi Kopan ile ”Karakediler” isimli bir ikili olu?turarak sahneye de adym atty?yny yazar.
Ye?ilçam’da kendi adyyla bir filmde yer alan ilk oyuncudur.
Yetmi?lerin ba?ynda ilk renkli fotoromanyny çeker.
Foto muhabiri olarak hep iyi yürekli bir karakterdir.
1 Nisan günlerinde “?aka” yapmadan duramaz. Bir defasynda Yzmir’deki saat kulesini yykar, ertesi yyl bir gemi batyryr. Sonraki yyllaryn 1 Nisanlarynda para?üt kulesinden bir adamy intihar ettirir, 3 ki?iyi trenin altyna atarak öldürür… Saydyklarynyn hepsini foto-montaj tekni?iyle yapar ve sahiymi?çesine gazetesine basar. Saat Kulesi foto?rafynyn yayymlandy?y gün eline gazeteyi kapan kuleyi kontrole ko?ar.
Filmlerden çok büyük paralar kazanamaz. Ancak, bu pek de umrunda de?ildir. Onu asyl zengin kylan halkyn sevgisini kazanmaktyr. Kazanyr da…
Çekemedi?i bir foto?rafy hatyrladykça üzülür. Ysmet Ynönü’yü U?ak Mitingi’nde ta?lamy?lardyr. Demokrat Partililer, basyn mensuplaryny da dövüp makinelerini kyrdyklary için gözünün önünde gerçekle?en bu olaylary çekemez.
Cüneyt Arkyn’yn bir filmde kendisini rolüne fazla kaptyrarak çenesini kyrmasyny unutamaz.
Son olarak Serdar Kökçeo?lu’nun “Artyk, Eksik” adly kysa filminde oynar. Uluslararasy Yzmir Film Festivali’nin geleneksel ‘Altyn Artemis Onur Ödülü’, Türk Sinemasy’nyn en çok sevilen kötü adamy olarak ona verilir.
O?lu Levent’e bir zarf byrakyr. Ölümünden sonra açylan zarfta 1000 markyn yanynda “Ölümümden sonra helva da?ytyn” notu vardyr.
Ylk gençlik yyllaryndan ba?layarak yakla?yk 50 yyl günde 2-2.5 paket sigara içer. Ölümünden 14 yyl önce sigarayy byrakyr. Ancak, geç kalmy?tyr. Son günlerini Gö?üs Hastalyklary Hastahanesi’nde geçirir.
Gençli?i Emre Kynay olan, bembeyaz saçlary, ayny renkteki gür byyyklary ile dünyayy Yzmir’de terk eder. Soyadyna dü?ülmü? uyak gibi aradan çekilir.
1932 Yzmir do?umlu, 2005 Yzmir ölümlü Hüseyin Baradan da Ye?ilçam’yn bütün kötü adamlary gibi iyi kalpli, sevecen ve kibar bir insan olarak bilinir.

ÖNDER SOMER
Gençli?indeki Önder Dö?er hüviyetine futbol sahalary çizen, mobilya ticaretiyle u?ra?yrken bir ‘oyun’la kendini setlerde bulan Önder Somer, Ye?ilçam Soka?y’nda para basan “kötü adam çirkin olur” kuralynyn en radikal bozguncusu olur. Uzun boyu, atletik yapysy ve Ytalyan i?i foto romanlaryn rüya erkeklerini ça?ry?tyran fizyonomisiyle kötü adamy hyzla ?ehirlile?en nüfusumuz için burjuvala?tyryr. Örne?in, Hülya Koçyi?it kar?ysynda Erol Ta? gibi a?zy salyaly bir tecavüzcü olamaz hiçbir zaman; aksine, ellerindeki kanly mendillerle hyçkyran ve erotik duyarlylyktan uzak kasaba kyzlarynyn beyaz perdedeki temsilcisi Hülya Koçyi?it, onun yata?yna kötülü?ündeki burjuva zarafetten sarho? çykmazlarda girer, daha sonra pi?man olaca?yny bile bile.
“Genellikle zengin salon erke?ini oynardy. Geriye do?ru özenle taranmy? saçlarynyn yamacynda, içinde bin bir kurnazly?yn cirit atty?y byçkyn baky?laryyla yoksul mahalle kyzlaryny a?yna dü?ürür; lüks yatlar ve katlarla zavallynyn gözünü boyayyp -Ye?ilçam deyi?iyle- ‘ondan istifade ederdi.18 Ebruli filmlerin esas o?lanlaryndan hep ölümüne dayak yer, ama, briyantinli saçy milim bozulmaz.
Aslynda, Önder Somer, Ye?ilçam Soka?y’nyn “sonradan görmelerin bile burjuvalar kadar kötü olmady?y” kli?esini kusursuz yücelten bir aktördü. Çok yaky?ykly olmasyna kar?yn, Kerime Nadir duyarlyly?ynda gezinen 1960’laryn kadynlary ile mutlulu?u “fakir ama yaky?ykly” erkeklerde arayan sonradan zengin ailelerin 1970’lerde da?ytan gelinlik kyzlarynyn en nefret etti?i erkek tipi olur.19
Sayysyz kadynyn bedenine sahip olan, ama ruhuna asla sahip olamayan, gerçek saadeti hiçbir zaman bulamayan, paranyn mutluluk getirmedi?ini anlady?ynda hep geç kalan adamy oynar yyllarca.
Önder Somer Ye?ilçam Soka?y’nyn “en sahici” radikallerindendir. Mirasçysy Cem Erman ve Nuri Alço daha çok ‘yerli’ olarak kalyrlar.

CEM ERMAN
Asyl ady Süleyman Faik Durgun’dur. Yskenderun’da ona ‘Artist Süleyman’ derler.
Ses dergisinin yary?masyna girerken, yönetmen arkada?y Günay Kosova “Süleyman biraz eski bir isim. Hem sinemada Süleyman Turan var, senin adyny Cem yapalym.” der. O günden bu yana ady Cem Erman’dyr. Yary?mada üçüncü olur.
Ye?ilçam, yeni bir jön kazanmy?tyr. Birçok filmde ba?rol oynar. Sonraki dönemlerin karakter oyuncusu olur. Kötü adam yaratmada tasavvur kytly?y ya?ayan Ye?ilçam’yn onun için uygun buldu?u roller de hazyrdyr: Zengin ailenin yaky?ykly, ?ymaryk o?lu, kötü niyetli varlykly i?adamy, ?arkycylaryn-türkücülerin sevgilisinin pe?inde ko?an namus dü?many…
Önder Somer’den alynan mirasy cömertçe harcar. 5-6 filmde ba?rol, 100’ü a?kyn filmde ve 50-60 fotoromanda yardymcy oyuncu olarak yer alyr. Sonralary üçüncü synyf roller… Üçüncü synyf rollerde yer almasyna kar?yn ba?rol oyuncularyndan daha düzgün bir fizi?e ve oyun yetene?ine sahiptir. Figüranlyktan ba?role yükselmek, yyllar sonra Kemal Sunal, Ylyas Salman, ?ener ?en gibi oyunculara nasip olacak bir Amerikan rüyasydyr. Kader, onun için tersine i?lemi?tir.
Ye?ilçam masalyndan Gönül Yazar adly bir prenses dü?er payyna. Kysa bir birliktelik olarak kalyr masal.
1986’da annesini kaybedince her ?eyini kaybetti?ini dü?ünür. Gerçek hayatta da ‘kaybeden adam’y oynama rolünü üstlenir. Ye?ilçam’yn birkaç yylly?yna sundu?u büyülü dünya tükenir. Bir otel parasyny bulamady?y günler uzakta de?ildir. Güzel bir hayattan syfyra dü?ünce, arkada?lary da ona yüz çevirir. Çok sykyntyly günler geçirir. Viskiden, ba?aklaryn isyan çy?ly?y ile köpürtülmü? cehennem sarysy biralara; Hilton’dan, Divan’dan Beyo?lu’nun arka sokaklarynda ucuz meyhanelere sy?ynyr.
Hiçbir birikimi yoktur. Jübile yapyp memleketi Yskenderun’a dönmek ister, ama davetiyelerini satamaz.20 Ölgün neonlara dü?lerini terk eden zamansyz bir adamdyr artyk.
En çok sevdi?i iki insany, Çirkin Kral Yylmaz Güney ve Devasa Dü?çocuk Yadigâr Ejder’i, çok özler.
‘Acyydy vefanyn pe?inaty, taksiti kyrgynlyk, ödedim bitti21; artyk ‘yalnyzym, çünkü siz varsynyz.22 diyerek gider.
Tahtyny, Nuri Alço’ya, Eray Özbal’a, Sümer Tilmaç’a, T. Co?kun’a devreder.
Artyk, kötü adamlary bile masum byrakacak bir hayat ba?lamak üzeredir.

Önceki İçerikHEYBE 39!
Sonraki İçerikHERKES DEĞİLSİN!