NAR, SES VE FASIL

3

gece dağınık hayal âh o sessiz kalış ki
bir mumun evvelcesi ve sıratta dilenmek
kıs kirpiğin yasını yağmurlara alış ki

alış ki solgun mahreç düğüm oldu yakanda
diken sürgün dehrinde renk munfasıl geceye
seher oldu uyandı içe göçmen zamanda

dağınıktı sükûtu kırdı attı dilini
kim dedi böyle susar idamlık bir kelime!
yaktı taş kalbi mumun yağmur kokan elini

bir camda kırık suret ardındaki meçhule
al dedi senin olsun kırdığım kelimeler
tutuşmadan gidelim nâr kokusu ve şule!!!

ithaf!
eski liyakat şimdi ezber ağlıyor
nasırında sesinin makamsız kalan çocuk!
bu uzak yemin olsun sesini de dağlıyor…

gel dedi bir mızrak gel nâr sendeki metanet
arafı sesin yakar ki mesel yıkar ömre
zihni müşkül kül bahsi
sükûttan biçim mabed

eğildi ve yakardı dağılmasın ne olur
harfe koydum kalbimi sır verdim avucuna
üşümeyen nâr üstü kalbi muttasıl bulur

Önceki İçerikRUTUBET
Sonraki İçerikKALBİN KAYNAMA NOKTASINDA