YOKLUĞA FISILDANAN SIRLAR

1

Şiirsiz
Bir
Gönül,
Mavisi
Olmayan
Deniz
Gibidir.
Kıyılarında
Yaşayacağınız
Aşklar
Donuk
Kalır.
Karanlığa bırakılan bir intihar bohçası yüzünle.., sen, yürek vuran avcılığa soyunduğundan bu yana,
adını şiir koydum sevgilim.
Artık kendimi savunacak kadar takatim yok.
Her vefasız kurşunun,
göbeği kesilmiş,
mağlup bir gül düşürüyor, benden yana toprağa.
Güneşten kaçan bir demet kardelen kalıyor ellerimde.
Yarınlarım yaralı.
Artık ne söylesem boş.
Tabut giymiş cümlelerine karşılık,
düşük kemerli bir şaşkınlık kalıyor,
sadece bende.
Tüm bahanelerin kulak ardı bir sigara türünden.
Yüzüne düşürdüğün bu kaçıncı naz…
Bu kaçıncı,
bomboş bir gökyüzü sunma hakkıdır kullandığın.?
Bu kaçıncı intihar süsü verdiğin.., kirpiklerinin ötesi…?
Nedir,
bu sevdanın üstüne örttüğün karanlığın perdeler.?
Etrafımıza sardığın bu acı neden.?
Günlerin ikliminde bu kaçıncı zemheri, ard arda gelen bana.?
Bu senmisin.?
Yoksa,
Ben mi tanımadım hâlâ, seni.?
Ateşe ihtiyacı olmayan ışık şahit olsun ki..,
bu bendeki,
sen değilsin…
Sen olmadan da bu kent vardı.
Çizdiğim baharlar için renklerimi taşımayacağım yanımda.
İsyanlarım,
bir köle muamelesine maruz kalan, bu aşk için yazdığım şiirlerden,
çıkardılar artık beni.
Çünkü,
Benim şiirlerimde akan kan gül üstüne düşer..,
kulağa değen ilk ezan sükunetiyle….
Oysa sen,
bedeli tavizle ödenen suç oldun artık bende.
Sen baktıkça aynalar yalanı öğrendi.
Ve
söze değen kırmızı, beyazdan yana olmadı.
Tebessümün değerken caddelere şehir güldü..,
ama,
bana karşı gönlün hep şifreli kaldı.
Soğuk ve hiç uslanmayan bu tavrı, sen kendine yakıştırdın..,
bunu sen benimsedin.
her dem ensemde duran bu ayazda üşüdüm artık.
Ve sen,
“ben bu değilim” diye ikna yolarınla,
hep karşıma çıktığında kayboldum.
Hep sende dirilmeyi bekledim… Yoruldum bendeki seni aramaktan..
Kaç kez doğmak istediysem sende,
daha ilk sancılarda, defalarca beni öldürdün.
Bu kez acısız bir kıyamla
sendeki beni
ilk ve son kez ben öldürüyorum….
Bir ay tutulması devranı sendeki.
Bu elbiseyi sen biçtin,
Dikimi ve giyimi de sana ait.
Hayır, hayır.. Kınamıyorum.
Saygı duymaktan öte bir şeyimiz yok, bilesin.
Ama bana uymaz…Eyvallah…..
Yalnız bir şey öğrenmek istiyorum.
Batık bir sessizliği bozarak,
baştan çıkartan  bir suç gibi duran,
içinde ki duygularını
anlatabilirmisin.
Ama harbi.., ama cesur., ve delikanlıca..,..
Mavileri kırmadan,
yüzü kara çıkarmadan,
aşka çözülü gözlerini,
gözlerimden kaçırmadan..
Üzgün bir azize gibi durma karşımda.
Ne oldu..,
suya verilen,
çelik gibi çıplak bakışların nerede ….Anlıyorum..
Suçlu gözlerinde taşıdığın bu renk sana yakışıyor.
Saçlarına bir kız eli değmeyen ergenliğimi
ve deniz yürüten gülüşündeki cam kırığı gençliğimi
rica edebilirmiyim.

Artık
mor bir şiirin genç kızlığında,
miras kalacak
benden geriye
yüzümdeki bu esmerlik.
Ve
her sabah seherinde
yağmurla
dökülecek
tüm suskunluğunun üzerine.
Seni aldatma hakkımı saklı tutacağım.
Sokaklarıma çıkacak yüzün olmasa da,
seni aldatırsam
güzelim,
bil ki
seni İstanbul ile aldatacağım.

Bana müsaade…
Seni karanfil kokulu zülüflerinle, yanan dumanlı denizlere ısmarlıyorum sevgilim.
Kıyısında bekleyen bu arsız yürek için…
Bende kalan bir tarafı küfe yenik anılarımı
alabilirmiyim…
Teşekkürler sana.
Aşka her daim açık olan
ve “ kim o” diye sormayan kapılarım,
bundan böyle kapalı artık.
Karanlık saçlarında denize sürüldüğünde atlar
burada olmayacağım.
Ve
gün suya değdiğinde
içindeki ayrı hayatların tek kahramanı
artık yok olacak…
Umarım bana ait boşalan tarafında, maskelerini çıkartırsın güzelim.
yüreklerde süzülmeyen
ve aşkı eleyen şiirler bana göre değil…
Artık,
Paylaşılan yarım bir sesin kenarında kalabilirsin.
Benden geriye destansı bir ezgi yakabilirsin.
Hatta,
yakana yalnız kalan bir yaşam da asabilirsin.
Eğer bir gün sevgilim,
nefes almaktan zorlanırsan şiirlerimi oku.
Ama
içinde yaşadığın o dipsiz cehennem,
bütün kaleleri düşmüş bir aşkın bedelidir..,unutma…

Kanına girdiğin
ve mezar taşı yazdırdığın bu aşkın yıldönümünde
adresine,
Demlenmiş bir tutkuyla yazılan,
beyaz tenli
bir sokak şarkısı
göndereceğim sana.., İstanbul kokulu.

Önceki İçerikATEŞ SESİ İLE ANLATAMADIĞIM
Sonraki İçerikTİTREYEN SESTEKİ TUTSAK YANKI