YOLCU DERGİSİ 60. YÜRÜYÜŞÜ

5

Yolcu dergisi sayı 60

“KİMİN CENNETİNDE GİZLİ BENİM CEHENNEMİM”

Bu Sayıda:
I ferhat kalender I müştehir karakaya I ömer idris akdin I muhammed emre I mustafa köneçoğlu I
I filiz çapar I dursun ali sazkaya I cevat akkanat I tarık ruşen I bülent sönmez I rabia bulut I ibrahim tökel I I mehmet aycı I mustafa uçurum I abdulvahap dağkılıç I ayşe eyyüpkoca atila I memduh atalay I
I ismail aykanat I sümeyye şeker I recep yazgan I faik öcal I suavi kemal yazgıç I sıddık akbayır I
I cihat albayrak I mehmet çelik I kamil yeşil Imuhammed erkam bülbül I ayşegül ağcalar I
bünyamin doğruer I ümran yaka I bilal can I

Mecmuanın Orta Yeri:
AHMET USTA, YUSUF KAPLAN’I KONUŞTURDU:
““ Modernliğin temel sorunu, insanın Yaratıcı’yla irtibatını zihnen ve fiilen koparmış, hatta bitirmiş
olmasıdır. İnsanın tanrılaştırılmasıdır. ”

Seyir Defteri – Ferhat KALENDER yazdı:
“Kartal yavrularına yerde sürünme dersi vermek istiyorlar. Böyle diyor Muhammed İkbal. İyi adamların ve iyi kadınların kavlidir ümmet. Kutlu gelenek Allah, Muhammed ve Ümmet diye tarif ediyor yeryüzündeki duruşumuzu. Budur ve böyledir, bir kelimedir bizi yollara düşüren. Hayatın ve zamanın ruhuyla bilenmişliğimizle bütün kadim öyküleri demleyen bir kelime. Yüreklerimize her dem uçsuz bucaksız bir gökyüzü esenliği veren. Yürürken de onurlu, düşürken de erdemli ve ayaklanırken de duruşumuza direngenlik katan bir kelime bu; ümmet oluşumuzun, yeryüzünde ‘insan’ı tarif edişin çok boyutlu imgesi: Lailaheillallah! Muhammed’imizin ‘Bu bir dağdır lakin biz onu severiz, o da bizi sever’ dediği Uhud gibi gönlümüzde taşıdığımız derinlik. Ki emanetine sadık kalmışlığımızla ölçülecek özgürlüğümüz. Herkesin birbirine benzeşmeye başladığı, sıradanlaştığı ve varoluşumuzu sağlayan değerlerin buharlaştığı bir zamanda içimize doğru bir yolculuğa çıkmanın işaret taşlarını dikmek. Kayıtsız ve kalıpsız sürgitliğin vicdanları çürümeye terk eden boşvermişliğin önünde yükselen yücelik meşalesini yeniden yakmak. Bu bilinç aşka dönüştüğünde, aşkın buyruğunda yenilendiğinde ve arındığında soylu bir başkaldırı bizi çağırıyor demektir.”

Önceki İçerikYOLCU 59 “HUZUR İSYANDANDIR!”
Sonraki İçerikSayı 61: “SUYU BÖYLE GECERİZ BİZİ AFET SANIRLAR”