YOLCU’NUN 83. YÜRÜYÜŞÜ: “BENİM ADIM KUDÜS”

11

yolcu-83-kapak

BU SAYIDA:

*ömer idris akdin *cahit koytak *yahya yusuf erdem *mustafa yıldız *hikmet kızıl

*mehmet aycı *mustafa ışık *ismail aykanat *rıza kemal g. *aydın hız *faik öcal

*ümit evran *t. zekai karatepe *mustafa everdi *şahin doğan *ahmet demir *behçet gülenay

*banu özbek *ali korkmaz *aydın öztürkoğlu *bülent sönmez *betül gayretli *yılmaz t. demirbaş

*ferhat özbadem *suavi yazgıç *naman bakaç *şaban sağlık *rıdvan özdinç *selçuk küpçük

*EYYÜP AKYÜZ ‘KUDÜS BİZE NEYİ ANLATIR?’ SORUSUNA CEVAP ARADI:

*mustafa yürekli *abdulhamit güler *mehmet s. fidancı *yusuf bal  *yıldırım beşkardeşler

*ersin çelik  *ubeyd abdullah kaya *dinçer ateş  *mustafa uçurum *aydın kol *mustafa ruhi şirin *necdet subaşı *furkan çalışkan *veysel menekşe  *mustafa karaosmanoğlu  *nureddin yıldız

ÖMER İDRİS AKDİN SEYİF DEFTERİ’NDE YAZDI:

“Yüzyıl oldu İbrahimî coğrafya’nın mihenk taşı kalbimizden sökülüp alındı. Kudüs’ü kaybettiğimizde insanlık ile birlikte yürüyen kadim bir dostu kaybettik. Bir umut şehri idi çünkü hangi dilden, dinden ya da ırktan olursa olsun ortak insanlık değerlerini merkez alarak oluşan doğal bir aklı temsil ediyordu. Bu harmoniyi sağlayan Müslümanların bu kente hakim olmalarıydı. Buna hakim olmak da denemezdi. Bu şehir yüzlerce yıllık yürüyüşünde yalnızca İslam’ın esenliğine dahil olduğunda sükut ve selamet buldu.”

AYDIN HIZ, KÖRLEŞME KİTABI ÜZERİNDEN ELİAS CANETTİ’Yİ DEĞERLENDİRDİ:

“Edebiyatta farklı okumalara açık modern metinlerden biri de Elias Canetti’nin “Körleşme” romanıdır. Yahudi asıllı yazar Canetti, Almanya’da yaklaşan Nazi zulmüne işaret etmek adına, aydınlara bir mesaj niteliğinde “körleşme”yi kaleme aldığında, henüz 26 yaşındaydı. 30 yaşında yayınlanan  romanı, Almanya’da yasaklanmış, uzun zaman sonra değişik dillere çevrilerek hak ettiği değeri bulmuştu. Stendal’dan etkilendiğini söyleyen Canetti, basit fakat kurgusunda alegorik göndermeleri ve bohemsi havasıyla daha çok Kafka’yı anımsatmaktadır. “

BANU ÖZBEK, İSMAİL GÜNEŞ SİNEMASI ÜZERİNE EĞİLDİ:

“İsmail Güneş fıtratı esas alan filmlerin yönetmenidir. Dini film çekme gibi bir niyetinin olmadığını, mesaj kaygısı taşımadığını da her fırsatta adeta haykırır. Hepimizin çizgiyi aşabilecek kadar insan olduğumuzu hatırlatır. Başımıza gelmeden (ki ne kadar iyi Müslüman, insan olursak olalım) farkındalık geliştiremeyeceğimiz şeyleri söyler. Öyle yakıştırılsa da bir kesimin yönetmeni değildir. Aslında hiçbir kesimin yönetmeni değildir. Projeksiyonunu halka, insana doğrultmuştur.”

ALİ KORKMAZ, DİNDAR KADININ NASIL SEKÜLERLEŞTİRİLDİĞİNİ KALEME ALDI:

“Ülkemizde gerek iç dinamikler gerekse dünya gelişimine paralel olarak değişimlerin yaşanması sürecinde, bir zamanlar erkeklerin mücadelesine destek veren ve annelik fonksiyonunu öne çıkaran kadınlar dünyevileşmeye, ekonominin sunduğu olanaklardan ve refahtan pay isteme durumuna geçtiler. Bunun biricik yolu da iş dünyasında rol almak olduğu için bir zamanlar karşı çıktıkları argümanları göz ardı ederek sahaya indiler. Artık her biri okuduğu okulun gerektirdiği iş kolunda veya başka kollarda faaliyet göstermek istediler. Ve başardılar da…”

ŞABAN SAĞLIK, KUDÜS’Ü MESCİD-İ AKSA ŞİİRİ ÜZERİNDEN OKUDU:

“Bilindiği gibi Kudüs, üç büyük dinin merkeziydi. Bunlar Yahudilik, Hırıstiyanlık ve Müslümanlık’tır. Bu dinlerin peygamberleri olan Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammet ile diğer bir çok peygamber Kudüs’te yaşamışlar veya bulunmuşlardır. Yani, bir çok peygamber Mescid-i Aksa ile aynı beldede yaşadıkları için, adeta bu mescit ile “hemşehri” olmuşlardır. Şair Mescid-i Aksa’nın dilinden “hemşehrim nebiler” derken bunu anlatmaya çalışır.”

RIDVAN ÖZDİNÇ, ENDÜLÜS’E DOKUNDU:

“İstiklal Harbi, ikinci bir Endülüs olmamak için verildi. Endülüs’ün başına gelenler, diyaloğun, beraber yaşamanın Müslümanlar güçlü olduğunda ve ancak Kudüs’te, Antakya’da, İstanbul’da mümkün olabileceğini göstermesi açısından da yeterince öğretici. Girerken gemileri yaktıran, çıkarken “karılar gibi ağlatan” bir hikayesi vardır Endülüs’ün.”

SELÇUK KÜPÇÜK, 80’LERİN MUHALİF SESİ ÇAĞDAŞ TÜRKÜLER TOPLULUĞUNU İNCELEDİ:

“Yenildik, artık yeni dünyanın değerlerine eklemlenmeliyiz” diyerek kendilerine sunulan konfor karşısında, ideal dünyanın arayışına dair umudunu, yaşadığı bütün acılara rağmen kaybetmeyen bu kahraman, filmin son sahnesinde şehri terk ederken, umudu ve masumiyeti, kirlenmemişliği temsil eden bir çocuğa el sallayarak, bu duyguları onda bulduğunu gösterir adeta. Çağdaş Türkü grubunun bestelemek için tercih ettiği bütün şiirlerde benzer temanın izini sürmek mümkün. Bu yüzden ben Çağdaş Türkü için, 12 Eylül’ün ilk ve son estetik yası diyorum.”

YOLCU DERGİSİ KÜNYE BİLGİSİDİR:

*Kurucusu Mustafa ÖNER  *Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü DH B.Y. Adına Abdullah ÖZDEMİR

*Genel Yayın Yönetmeni  Ömer İdris AKDİN    *Yayın Danışmanları  Ahmet USTA & Bülent SÖNMEZ  *Yayın Koordinatörleri Bilal CAN & Eyyüp AKYÜZ  *Editörler Selçuk KÜPÇÜK  Dursun Ali SAZKAYA Mustafa UÇURUM   *Görsel Yönetim  Ferhat KALENDER  *Redaksiyon  Yılmaz Türker DEMİRBAŞ

*Yönetim Yeri:  Pazar Mh. Şehit Nuri Urun Sk. No.13  Samsun   *Ankara: Tuna Cd. Bulvar Pasajı No. 3/2 Tel: 0 312 430 3 088 Kızılay  *E-İleti  yolcudergisi@gmail.com  *Seyyar Telefon:  0505 781 0 550   *Abone olmak için; 30 TL’yi 12840289 nolu posta çeki hesabına Abdullah Özdemir adına yatırıp, yolcuabone@hotmail.com  adresine bilgi vermeniz yeterlidir.  *Yayınlanan yazılardan okur da sorumludur.  *Cezaevlerine ve garibanlara ücretsiz gönderilir.  *İki ayda bir yayınlanan yerel süreli yayındır.   *Hediyesi 5 TL

Önceki İçerikYOLCU DERGİSİ’NİN 82. YÜRÜYÜŞÜ: “BİR MUM SÖNDÜĞÜNDE IŞIĞI NEREYE GİDER?”
Sonraki İçerik84. Yolcu: “NE KADAR GİTSEK O KADAR UZAK…